=> SİZDE BEDAVAYA KENDİNİZE AİT SİTENİZ OLSUN İSTERMİSİNİZ HEMEN TIKLAYIN ÜCRETSİZ WEB SİTESİ KURUN <=
   
  İndirrbar
  Vancouver 2010
 


İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ



Kar ve buz üzerinde gerçekleştirilen oyunlar her zaman için çok eğlenceli olmuştur. Güney kesimlerde yaşayan arkadaşlarımız hariç çoğu kişinin elbet hayatında bir kere olsun kardan adam oynama veya kar topu savaşı yapma şansı olmuştur. Her ne kadar İstanbullu arkadaşlarımız son yıllarda nadiren 'ele gelir' düzeyde bir kar yağışı görse de...

Aslına bakarsanız ilki 1924 yılında olmak üzere 4 yılda bir düzenlenen kış olimpiyat oyunlarını çoğu zaman televizyondan takip etmek durumunda kalıyoruz. Zira olimpiyat oyunlarında gerçekleştirilen aktiviteleri gerçekleştirebilecek düzeyde ekipmanı elinin altında bulunduran arkadaşımız varsa lütfen etraf güzelce bir beyaza büründüğünde şahsen bana haber versin, çünkü yüksek hızla birlikte gelen adrenalinin tadına bakmak isteyen kişilerden birisi benim.

Hepsi bir yana, Eurocom'un yapımcılığını, Sega'nın ise dağıtımcılığını üstlendiği Vancouver 2010 bütün kış olimpiyat oyunları etkinliklerini ayağınıza kadar getiriyor!




"Yahu bu gözlüklerden de hiç birşey görünmüyor ki. Tüh..."

Hani benim tuşlarım?
Oyun gayet sade bir şekilde açılıyor; hemen ardından karşınıza açılış ekranı geliyor. Tuşları bilmeyen arkadaşlarımız için hatırlatma yapalım; START butonumuz 'Enter', YES butonumuz 'J', NO butonumuz ise 'K'. Neden bu bilgiler, diye sorarsanız ana menüye ulaşabilmeniz için ilk etapta bunları bilmeniz gerekiyor. Menü içerisindeki navigasyonu ise W, A, S ve D tuşlarıyla yapıyoruz.

Gayet gazlayıcı müzikle birlikte ana menüsü karşımıza geliyor. Burada 'Exit to Desktop' haricinde Training, Olympic Games, Challenges, Leaderboards ve Options seçenekleri bulunuyor. Training seçeneğini es geçerek doğrudan Olympic Games moduna atlıyoruz.

Bu modda ve dolayısıyla kış olimpiyat oyunlarında bulunan bütün etkinlikleri yapabiliyorsunuz. İlk etapta ülke seçmeniz isteniyor. ABD, Almanya, Avustralya, Avusturya, Belçika, Çin, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Finlandiya, Hollanda, İngiltere, İspanya, İtalya, Japonya, Kanada, Kore, Norveç, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovenya, İsviçre ve İsveç bulunuyor. Yönlendirdiğiniz karakter çok belirgin şekilde olmasa da, seçtiğiniz ülke insanına göre değişkenlik gösteriyor (yine de Rus bir zenci olmasını bekleyemezsiniz değil mi?).

b>Vancouver 2010 içerisindeki etkinlikleri kategorize etmek gerekirse:

� Alpine Skiing - Men's Downhill / Men's Super G / Ladies' Giant Slalom / Ladies' Slalom
� Ski Jumping - Men's Individual Large Hill
� Freestyle Skiing - Ladies' Ski Cross/ Ladies' Arieals
� Snowboard - Men's Parallel Giant Slalom / Men's Snowboard Cross
� Short Track Speed Skating - Ladies' 500m / Ladies' 1500m
� Bobsleigh - Two-man
� Skeleton - Man's Skeleton
� Luge - Man's Singles Ek bilgi olarak Olympic Games'in altında tek veya gerek yerel ağda, gerekse genel ağda çok oyunculu modların bulunduğunu belirtelim.

Genel olarak tek başınıza yarışarak puanları toplamaya çalışıyorsunuz, ama bireysel oyun yerine gerçekleştirilen çok katılımlı yarışlar epeyce keyif katıyor. Bunun yanında iki veya tek kişi olarak kızağa binip buz platform üzerinde kaydığınız Bobsleigh, Skeleton ve Luge�ı çok beğendiğimi belirtmeliyim.

Oyunu genel olarak keyifli kılan unsurun kar üzerinde hızlanmak olduğunu söyleyebiliriz. Ne kadar hızlı hareket ederseniz ekran o derece çalkalanıyor, görüntü bulanıklaşıyor. Tabii parkurdan çıkmamak, kapıları kaçırmamak ve engellere çarpmamak için sarf ettiğiniz çaba olayı apayrı zevkli kılıyor.

Zamanlamanıza güveniyor musunuz? Dilerseniz �üstün� meziyetinizi burada da test edebilirsiniz. Hangi kategoriden olursa olsun, zamanlama çok çeşitli yerlerde karşınıza çıkıyor. Kimi yerde buz pateni yaparken, kimi yerde bir yükseltiden zıplarken zamanlamayı iyi ayarlamanız, rakiplerinize karşı büyük avantaj sağlamanıza yardımcı oluyor.





"Aman da aman, kırmızılar pek yakışmış."

Oyunlar başlasın
Olympic Games�te ülkemizi de seçtikten sonra istediğimiz modda başlayabiliyoruz. Her yükleme ekranında kış olimpiyat oyunları tarihiyle ilgili bilgiler veriliyor. Burada oyuna başlamadan evvel gerçekleştireceğimiz etkinlik ve tuşların kullanımı hakkında ufak bir Tutorial alabiliyor veya pas geçebiliyoruz. Bu bağlamda kontrollerin kolay olduğunu söyleyebiliriz. W, A, S, D tuşlarıyla karakterimizi yönlendirirken genel olarak bütün etkinliklerde 'J' tuşuyla başlangıç esnasında hızlanıyor, 'Y' tuşuyla ile istediğimiz yöne ani dönüşler yapabiliyoruz. Bunun yanında 'I' tuşuna basılı tuttuğumuzda karakterimiz öne doğru eğiliyor, böylece gittikçe artan bir ivmeye sahip oluyoruz.

Müzikler gerçekten çok iyi seçilmiş. Açıkçası oyunun karakteri ve yaptığımız işleri göz önünde bulundurduğumuzda, Vancouver 2010'da sadece Rock tabanlı şarkılar yer almasının çok doğru bir seçim olduğunu söyleyebiliriz. Rock müzik sevmeyen kullanıcılarımız hemen gerilmesin, şarkılar fevkalade enerji verici. Çok sert olmadıklarını belirtelim. Emin olun, siz de dinlediğinizde "anne ben de olimpiyatçı olacağım" gibi değişik bir cümle kullanabilirsiniz.

Hazır seslendirmeden konu açılmışken, biraz seyircilerden bahsedelim. Bölüme başladığınızda karakteriniz genelde etrafı selamlıyor; seyirciler ise ufak çapta galeyana geliyor, ancak seslendirmelerinin ahım şahım güzel olmadığını belirtelim. Zira oynarken seyirci seslerini Vancouver'dan değil, adeta bir stüdyodan duyuyormuş gibi oldum. Madem konumuz seslerden gidiyor, o zaman biraz da oyun içi seslere bakalım. Vancouver 2010'un ambiyans sesleri gerçekten çok iyi. Öyle ki, kar üzerinde hızlandığınızda 'horultuyu' hissedebiliyor; buz üzerinde hızlanmaya çalışırken, patenlerinizin zemine bıraktığı her çizik izini adeta görebiliyorsunuz. Sesler oyun içi kameralarda da harika işlenmiş.

1. şahıs ve 3. şahıs kamerasından olmak üzere iki türlü bakış açısı bulunuyor. Ancak buradaki 1. şahıs kamerası biraz daha farklı. Kamera açınızı bu moda aldığınızda görüntü birden 'kask içine' dönüyor ve sesler de buna göre değişiyor. Sesleri sanki gerçekten kafanızda kask varmış gibi duyabilmeniz farklı bir tat katıyor.

Dilerseniz biraz grafiklere göz atalım. Işıklandırmaların ve zemin kaplamalarının çok hoş hazırlandığını söyleyebiliriz. Özellikle ufak detaylar dikkat çekiyor. Atletlerin yüzlerinde gerçeğe yakın sakallar, sivilceler, hatta et benleri görmeniz mümkün. İtiraf etmeliyim ki beni oyuna bağlayan yönlerden bir tanesi karakter mimikleriydi. Etkinlikte sonuncu geldiğiniz veya hatalı çıkış yaparak her şeyi berbat ettiğiniz zaman, karakterinizin suratında gerçeğe yakın anlık sinirlenmeler görebiliyorsunuz.




"Havadayken bile hız seviyesini kontrol etmek şart. Yoksa kar topu olursunuz."

Yüksek derece elde ettiğinizde atletiniz kameraya anlık olarak gülümseyebiliyor, göz kırpabiliyor ve selam verebiliyor. Karakterinizin etkinlik sonunda yaptığı hareketlerdeki ince detaylar inanılmaz keyif katıyor. Müziğin gücünden midir bilinmez, bu hareketler gerçekten de içimdeki kazanma hırsını tetikleyerek, başarıya ulaştığımda bir oh çekmemi sağladı. Belki de ben biraz fazla kaptırdım, bilemiyorum.

Ara sinematiklerdeki kamera çekimleri ise gerçekten ortamı yansıtır düzeyde olmuş. Atletimizi gösteren sinematiklerde, kameraman sanki gerçekten kar üzerinde yürüyormuş da havanın soğukluğu ellerine kötü işlemiş gibi, görüntü bir o yana, bir de bu yana sallanıyor. Çok doğal şekilde yansıtılan bu kamera çekim tarzı sinir bozmadığı gibi görüntüleri hoş kılıyor.

Şunu açıkça söylemeliyiz ki izleyiciler olmamış. Motion-capture teknolojisiyle meydana getirilmiş gibi gözüken 2D izleyiciler, iyi gittiğinizde alkışlıyor, hatalı çıkışlar yaptığınızda yuhalıyor, takılıp düştüğünüzde ise o meşhur "aoooouu" ritüelini gerçekleştiriyor. Öylece beklediğinizde fark edeceksiniz ki seyirciler hep birlikte sizi alkışlıyor, duraksıyor ve tekrar alkışlıyor. Daha fazla uzatmanın alemi yok, bu durum böyle böyle gidiyor. Karlar düşer
Son olarak grafik bazında oyuncu kıyafetleri ve fizikler gerçekten çok iyi, ancak bayan atletlerin tokalı saçları pek olmamış gibi görünüyor. Yine de bayan atletimiz birincilik kürsüsünde sevinirken saçları ahenkle dans ediyor. Unutmadan belirtelim, birinci olan atletin milli marşı okunurken karakter gururla duruyor, Türkiye bulunmadığı için bizim göğsümüz bu konuda pek kabaramıyor ya da kazandırdığımız birincilikler sonrası karakterimizle özdeşleşemiyoruz.

Challenges modunda işler biraz daha değişiyor. Sonuç olarak Olympic Games modunda etkinlikleri gerçekte olduğu gibi oynuyorduk, ancak bu modda bizden beklenenler biraz daha farklılaşıyor. Burada Easy Mountain, Intermediate Mountain ve Advanced Mountain olarak ayrılmış etaplar bulunuyor. Piramit şeklinde dizilmiş olan etkinliklerde en alt sıradan başlayarak yukarı doğru tırmanıyoruz. Ayrıca her 'dağda' 10'ar etap bulunuyor.

Challenges modunda da oynanabilirlik olarak kesinlikle kullanıcıyı sıkmıyor. Zira yerine getireceğiniz görevler gittikçe farklılaşıyor; görevde buz üzerinde hızınızın 30 km/s'in altında düşmemesi gerekirken, başka görevde kızakla birlikte kayarken çıktığınız her köşeden minimum 60 puan almanız mecburi olabiliyor.




"İşaretimle gidiyorsun. Önce bayrağımı bekle."

Sonuç olarak Eurocom'un dinamiği düşmeyen, fevkalade eğlenceli bir oyun tasarladığını söyleyelim. Vancouver 2010, kullanıcılara sunduğu çoğu zaman değişken oynanış tarzı ve inmek nedir bilmeyen temposuyla başarı hırsınızı kamçılayacak, sıcacık evinize bir nebze daha bağlanmanızı sağlarken içinizdeki çılgın atlet enerjisini zararsız biçimde dışarı salmanıza yardımcı olacak.

Biliyoruz ki çoğunuzun içinde hız ve adrenalin gibi iki güzide unsuru araba yarışlarından farklı kulvarlarda yaşamak isteyen bir oyuncu yatıyor. Soğuk şartlar altında geçirdiğimiz şu son günlerde şayet siz de 'kar sporunu' mahalle arasındaki torbalı, leğenli maceralardan daha profesyonel ve heyecan verici aksiyon ortamına taşımak isterseniz Vancouver 2010'u sakın kaçırmayın.

Yapımda kullanılan Soundtrack'lerin harika olduğunu bir kez daha hatırlatmalıyım. Sözlerini dinlemek suretiyle The Dollyrots - Hysteria'ya ulaştım, kesinlikle sizin de dinlemenizi tavsiye ediyorum.
 
  Bugün 39 ziyaretçi (39 klik) kişi burdaydı! Paylaş  
 
=> SİZDE BEDAVAYA KENDİNİZE AİT SİTENİZ OLSUN İSTERMİSİNİZ HEMEN TIKLAYIN ÜCRETSİZ WEB SİTESİ KURUN <= Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol